1-Başarının psikolojik
önkoşulları nelerdir?
Sportif başarı bedensel performans
zihinsel performans ve psikolojik performansın toplamlıdır.
Özellikle derby maçları olarak tanımlanan, üstün fizik kondisyon ve
mükemmel tekniğe sahip en iyi sporculardan oluşan takımlar
arasındaki müsabakalar aslında “psikolojik maçlar” dır. Bu gibi
durumlarda başarılı olmak için gereken ön koşullar bilen ve
uygulayabilen sporcu ile antrenör başarılı olacaktır. Kazanmak,
galip gelmek ya da yenilmemek olarak düşünülmemelidir. Sadece sonucu
düşünmek ve ne olursa olsun galip gelmeye çalışmak sporcunun doğru
düşünmesini ve doğru davranmasını engeller. Sporcu sadece mevcut
potansiyelini sergilemeyi düşünmelidir. Rakibin gücü, maçın önemi,
seyircinin tezahüratı, basının izlemesi, sporcu izin vermediği
sürece performansını etkileyemez. Sporcu başarısını sağlayanında,
engelleyeninde yalnızca kendisi olduğunu bilmelidir. Tek rakip
vardır, o da sporcunun kendisi kendisini yendiği zaman, yani
izleyicinin, basının, rakibinin, hakemin, hatta hava ve saha
durumunun başarısına tanık olmaya hazır beklediğine inandığı zaman
kazanmış demektir. Ve sonuç kendiliğinden gelir. Bu güvenle sahaya
çıkan sporcu her şeyin kendi kontrolünde olduğuna inandığı için ne
gerekiyorsa yapacaktır. Çünkü, beyni ile vücudu arasında
önlenemeyecek bir iletişim vardır. Aksini düşünürse vücut da o
şekilde hareket eder ve vücut nasıl davranırsa beyin o şekilde
düşünür. Panik halinde hareket eden, koordinasyon bozuk, telaşlı
davranışlar sergileyen, hakeme sinirle el kol hareketleri yapan,
takım arkadaşlarına bağıran bir sporcunun beyni, o gün kötü bir
günde olduğunu, her şeyin ters gittiğini, bu kadar şansız bir günde
kazanmanın mucize olacağına düşünmeye başlar. Düşüncesinde yenilgiyi
kabullenen, kazanacağı konusunda şüpheler olan sporcu, asla
kazanamaz. Başarılı sporcu mücadeleyi seven, zorluklarla başa
çıkmayı zevkli hale getirebilen, yaratıcı, büyük düşünen ve hayaller
kurmaktan korkmayandır. En yeni tekniklerle, en iyi koşullarda ve en
bilgili antrenörlerle çalışan, benzer yetenekli birçok sporcudan
sadece bazılar şampiyon veya yıldız sporcu olur. Çünkü, onlar
psikolojik olarak başarmaya hazırdırlar. Kendine güvenir, yenmek ya
da yenilmemek için oynamaz, sadece elinden gelenin en iyisini
yapmaya çalışır. Yaptığı işten zevk alır ve kendisi izin vermedikçe
hiçbir şeyi ya da kimsenin başarısını engelleyemeyeceğini bilir.
Kendisi ile ilgili asla olumsuz düşünmez. Sadece o anı yaşar ve hata
yapmaktan korkmaz. Olumlu davranışlara yol açacağına inanır. Neşeli
rahat ve kendinden emindir.
2-Sporda psikolojik bilgi edinme nedir?
Bir antrenör sporcularını seçerken ve antrenman planlaması yaparken
onların fiziksel özellikleri kadar, psikolojik özelliklerini de göz
önünde bulundurmalıdır. Birçok antrenör sporcuların neler
hissettiğini çok iyi bildiğini, onları anlayabildiği çünkü daha önce
(sporcuyken) benzer şeyleri kendisinin hissetmiş olduğunu düşünür.
Ancak bu tür subjektif değerlendirmeler yanıltıcıdır. Sporcular
hakkında doğru bilgiler elde edebilmek için bilinçli yöntemler
seçilmelidir. Spor psikolojisinde en çok kullanılan tanı koyma
yöntemleri; vak’a tarihçesi, gözlem, deney, test ve sosyometri dir.
Vak’ a tarihçesi: Bir sporcunun hayatı ve özgeçmişi hakkında bilgi
toplamayı ifade eder. Bilgiler genellikle anket yöntemi ile
toplanır. Gerekli olduğu hallerde sporcuya yakın kişilerle görüşme
yapılır.
Amaç sporcunun umutları, hobileri, spor geçmişi, ulaşmak istediği
hedefler, evindeki yaşam koşulları, ailesinin tavrı ve eğitim tarzı,
geçmişteki başarı ve başarısızlıkları ile okul ve mesleki durumunu
tespit edebilmektir.
Gözlem: Yeni bilgiler edinmek için planlı bir şekilde sporcunun
gözlenmesidir. Bu yöntem sporda vazgeçilmez tanı yöntemlerinden
biridir. Sporcunun bir başkası tarafından gözlenmesi (dış gözlem)
sonucu, yorgunluk belirtileri, saldırgan tepkileri, öğrenmedeki
ilerlemesi, korkuları, etkileşim şekilleri ve belirli durumlardaki
duygusal tepkiler saptanabilir. Bunun yanı sıra sporcunun da
kendisini gözleyerek (içebakış) ne zaman heyecanının yükseldiğini,
hangi durumlarda dikkatini tam olarak toplayabildiğini özel
antrenman ve yarışmalarda ne düşündüğünü, neler hayal ettiğini
saptaması yararlı olur
Deney: Bir olayın planlı ve kasıtlı olarak gerçekleştirilmesidir.
Sporda deney ve testi kesin olarak birbirinden ayırmak olası
değildir. Deneyde daima bağımlı bağımsız değişkenler bulunur.
Bağımsız değişken deneyi yöneten kişi tarafından tespit edilip
düzenlenir. Bağımlı değişken ise tespit edilmiş koşulları bağlı
olarak gözlemlenen değişiklilerdir. Örneğin, uykusuzluğun basketbol
daki isabet yüzdesi üzerine etkisi araştırıldığında, uykusuzluk
bağımsız değişken, isabet yüzdesi bağımlı değişkendir.
Test: Sporda test yöntemleriyle hem yetenekler hem de kişilik
özellikleriyle ilgili bilgiler toplanır. Örneğin zeka testleri,
fiziksel uygunluk testleri v. b Bu testlerin kullanım, uygulama ve
değerlendirilmesi ilgili test prosedürüne uygun yapılmalıdır.
Sosyometri: Bir grup veya takımın öncelikle duygusal yapısını
belirlemeye yarayan tüm çalışmaların ortak adıdır. Bu çalışmalar
belli kriterlere göre kabul görme veya reddedilme yoluyla
gerçekleşir. Böylece gruptan dışlananlar ve sevilen kişiler ile grup
içi ilişkiler ve sorunların nedenleri tespit edilebilir
Antrenörlerin, ancak tanı koyma yöntemleriyle sporcuları hakkında
doğru bilgilere ulaşmaları ve buna dayanarak sporcuların gelecekteki
davranışlarını hem tahmin etmeleri hem de sevk ve idare etmeleri
olasıdır. |