İnsan
ve hayvan vücudunda glikojen, bitkilerin yapısında nişasta ve sellüloz
olarak yer alan karbonhidratlar (CHO); karbon, hidrojen ve oksijen
atomlarından meydana gelmiş organik bileşiklerdir.
Karbonhidratlar yapıları gereği üç grupta toplanır.
A-MONOSAKKARİTLER
(Basit Şekerler)
1- Glikoz (üzüm şekeri)
2- Fruktoz (meyve şekeri)
3- Galaktoz (6 karbonlu monosakkarit)
B-DİSAKKARİTLER
1- Sakkaröz (çay şekeri)
2- Laktoz (süt şekeri)
3- Maltoz (malt şekeri)
C-POLİSAKKARİTLER
1- Nişasta (bitkilerdeki depo karbonhidrat)
2- Glikojen (kas ve karaciğerdeki depo karbonhidrat)
3- Sellüloz (posa)
GLİKOZ:
İnsan vücudunda serbest halde kanda bulunur (100 mi. kanda 70 - 90 mg.
civarında). Beyin dokusu ve alyuvarlar (eritrositler) enerji yakıtı olarak
sadece glikozu kullanırlar. En çok üzüm ve üzümden yapılan yiyecek ve
içeceklerde, bal da bulunur. Saf olarak eczanelerden de temin edilebilir.
FRUKTOZ:
Meyve şekeridir. Pekmez, üzüm, incir, dut'da ve % 50 oranında bal da
bulunmaktadır.
SAKKAROZ:
Genelde şeker pancarı ve şeker kamışından elde edilir.
LAKTOZ:
Süt şekeri ve hayvansal kaynaklı bir şekerdir. İnsanların sütünde de
bulunur.
NİŞASTA:
Bir çok glikoz molekülünün birleşmesinden meydana gelmiştir. Bitkilerin
tanelerinde, tohumlarında ve yumrularında depo edilmiş halde bulunan bir
karbonhidrattır. Bitkilerin enerji deposudur. Sindirimi ağız ve ince
barsaklarda olmak üzere kademeli olduğu için daha uzun sürer. Barsaklarda
glikoza çevrilerek kullanılır.
GLİKOJEN:
İnsan ve hayvan vücudundaki karbonhidratın depolanmış şeklidir.
Gerektiğinde hemen kullanılabilecek yedek enerjidir. İnsan vücudunda 350
g. civarında glikojen vardır. En fazla karaciğer ve kaslarda
bulunmaktadır.Kurumaya ve mantarda da bulunduğu bilinmektedir. Çalışma
sırasında glikojen ATP (adenozin trifosfat) üretmek için glikoza dönüşür.
Karbonhidratların glikojen olarak depolanması sırasında 1 g glikojen 2.8
cc su tutmaktadır.
SELLÜLOZ:
Bitkisel yapıda yer alırlar.Yiyeceklerin sindirilemiyen kısımlarıdır
(posa). Günlük diyetimiz 10-15 gram kadar sellüloz içermektedir. Ağızdan
alınan sellülozun % 43'ü dışkı ile atılmaktadır. Barsak hareketlerini
artırarak, barsağın düzenli çalışmasını sağlarlar. Kabızlığın önlenmesinde
ve mide ile barsaklarda dolgunluk hissi sağladığından zayıflama
rejimlerinde önerilir. Çiğ ve kabuğu ile yenen meyve ve sebzeler ile
kepekli tahıl ürünleri sellüloz yönünden zengin yiyeceklerdir.
KARBONHİDRAT GEREKSİNİMİ
Günlük
enerji ihtiyacımızın % 50 - 60'ının karbonhidrat kaynaklı yiyeceklerden
sağlanması normalde yeterlidir (300 - 350 g / günde). Yoğun antrenman
gerektiren spor dallarında ve kas glikojen depolarında sürekli doygunluk
sağlanması istendiğinde diyetteki karbonhidrat oranı % 65 -70'e kadar
çıkartabilmektedir. Kadın ve erkek sporcularda 8 - 9 g / kg / gün
karbonhidrat alımı yeterli olmaktadır.
BİLEŞİK
KARBONHİDRATLAR VE BASİT ŞEKERLER
Sağlıklı beslenme ve sportif performans açısından karbonhidratın günlük
tüketiminin % 85'i bileşik karbonhidrat içeren besinlerden (tahıl
ürünleri, sebzeler ve kurubaklagiller bu gruba girmektedir), ancak % 15'i
basit karbonhidrat içeren besinlerden (şeker ve şeker türevleri, şeker
içeren içecekler, bal, reçel vb.) oluşmalıdır.
Bileşik karbonhidratların sindirimleri basit şekerlere göre daha uzun
sürdüğünden (3 - 4 saat) kan şekeri üzerine olan etkileri daha yavaş
olmakta ve uzun sürmektedir. Basit karbonhidratlar ince barsaklarda fazla
bir değişikliğe uğramadan 15 dakika gibi kısa bir sürede doğrudan kana
geçerler.
KARBONHİDRAT KAYNAKLARI
BİLEŞİK
KARBONHİDRATLAR (Nişasta içerenler):
Tahıl Ürünleri: Ekmek, pasta, kek, pirinç, makarna, bulgur, irmik,
şehriye, bisküvi, mısır, tarhana Bakliyat ve Baklagiller; Bezelye,
mercimek, fasulye, barbunya, bakla, nohut
Köklü Sebzeler: Patates, Kuruyemişler: Tuzsuz yer fıstığı, fındık,
kestane, badem Kuru Meyveler. Kuş üzümü, kuru üzüm, kuru kayısı, kuru erik
Bazı Meyveler: Elma, armut, muz, portakal, üzüm
TERCİH
EDİLME NEDENLERİ :
- Kan şekerini düşürrnezler.
- Kas glikojen depolarını basit şekerlere göre daha fazla artırırlar.
- Protein, vitamin ve mineral açısından daha zengindir.
- Yeterince posa içerirler.
- Bu yönleri ile daha ekonomiktirler.
BASİT
ŞEKERLER:
Şeker ve Türevleri: Çay şekeri, bal, pekmez, reçel, marmelat, çukolata,
karamela, akide şekeri
Şekerli içecekler: Kola, limonata, siyah kuş üzümü, meyve suyu
Şeker Katkılı Besinler: Tatlı bisküvi, tatlı kek, meyveli tart, dondurma,
meyveli yoğurt, kastırt, sütlü puding, taze meyveler, süt tozu (yağsız)
TERCİH
EDİLMEME NEDENLERİ :
- Kan şekerini düşürürler, buna bağlı olarak baş dönmesi, göz kararması,
mide bulantısı, halsizlik gibi olumsuz etkilere yol acarlar.
- Kas glikojen depolarının boşalmasına neden olurlar.
- Rafine şekerler protein, vitamin ve mineral içermezler.
- B1 vitamininin (Thiamin) yetersizliğine neden olurlar.
- Ağız sağlığını bozarlar ve diş çürümesine neden olabilirler. :
- Sporcu performansını olumsuz etkilerler.
KARBONHİDRATLARIN SPORCU BESLENMESİNDEKİ YERİ
Aktivite sırasında karbonhidrattan gelen enerji kullanımı ile daha az
oksijene gereksinim olduğundan, karbonhidratlar yağa ve proteine göre daha
elverişli enerji kaynağıdır. Bir litre oksijen karbonhidratları yakarsa 5
kkal., yağları yakarsa 4.5 kkal. sağlar. Karbonhidratlar yağdan ortalama %
4-5 daha elverişli enerji kaynağıdır.
Yetersiz karbonhidrat alımı sırasında yağ ve protein vücutta enerji
kaynağı olarak kullanılırsa metabolizmaları sonucu artık maddeler
bırakacaklarından yorgunluğa, bulantıya neden olurlar.
Karbonhidratların önemli özelliklerinden birisi de, kas ve karaciğerde
yedek enerji olarak kullanılmak üzere glikojen halinde depo edilmesidir.
Kısa süreli fakat şiddetli efor gerektiren aktivitelerde ve egzersiz
başlangıcında kas glikojeni temel enerji kaynağıdır. Kas glikojen
deposunun doygunluğu, dayanıklılık gerektiren spor dallarında ve yüksek
şiddetli egzersizlerde performansı etkileyen en önemli faktörlerden
birisidir. Karbonhidrat tüketimi ile kas glikojen seviyesi arasında,
egzersiz öncesi kas glikojen seviyesi ile de egzersizin süresi arasında
doğru orantı bulunmaktadır. Vücut karbonhidrat depoları enerji tüketiminin
%65 - 80 VO2 max'da (Organizmanın kullanabildiği maksimal oksijen
kapasitesi) 60 - 90 dakika yeterli olabilmektedir. Sporcu diyetindeki
karbonhidrat miktarının artırılması ile orantılı olarak egzersiz sırasında
vücutta kullanılan karbonhidrat miktarıda artmaktadır. Artan karbonhidrat
miktarına bağlı olarak çalışma zamanı uzamakta, uzun süre yorulmadan
çalışmak mümkün olmaktadır. Yeterli ve uygun karbonhidrat alan sporcular,
fiziksel aktivitelerini sürdürmede, yetersiz karbonhidratla beslenenlere
oranla daha başarılı olmaktadırlar. Günlük karbonhidrat alımının yetersiz
olması kan şekeri ve karaciğer glikojeninde azalmaya neden olacağından
sporcuların performansını olumsuz etkilemektedir. Glikojen depolarını
korumak için uygun bir diyetle birlikte müsabakadan en az bir gün önce
yoğun antrenmana son verilmeli, sporcu dinlendirilmelidir.
Gereksinimden fazla tüketilen karbonhidrat ise kişide mide, barsak
bozukluklarına, şişmanlığa, kalsiyum yetersizliğine, iştahsızlığa neden
olabilmektedir.
EGZERSİZ ÖNCESİ KARBONHİDRAT ALIMI
Egzersiz öncesi karbonhidrat alımı 1 -5 g / kg şeklinde olmalı ve 1 -4
saat önce verilmelidir. 4 Saat önce verilen karbonhidratlı besinler katı
olabilir ancak 1 saat önce verilenler mutlaka sıvı karbonhidrat olmalıdır.
Egzersizden 1 saat önce 1-2 g / kg karbonhidrat alımı kan şekeri açısından
önemlidir. Egzersiz öncesi alınan karbonhidrat aktif kas tarafından hemen
kullanılabilmektedir. Bu egzersiz öncesi kas glikojen içeriğine bağlı
değildir. Egzersizden yarım saat önce alınan konsantre glikoz solüsyonları
ise insülin salınımını artırmakta, kanda artan insülin kandaki yağ
asitleri düzeyini azaltmaktadır. Kasa daha az yağ asidi gittiğinden kas,
kas glikojenini kullanmak zorunda kalmaktadır. Sonuçta uzun süreli
egzersizlerde glikojen depoları enerji sağlamada yetersiz kalmakta ve
performans bozulmaktadır.
V02 max'ın % 70 egzersiz yoğunluğunda, egzersizden 45 dakika önce alınan
75 g glikozun başlangıçta kan şekerini yükselttiği, 15 dakika sonra bu ani
artışın % 15'ine kadar düştüğü belirtilmektedir.
Früktoz yüklenmesinin kan insülin seviyesinde meydana getirebileceği artış
glikoz yüklenmesinden daha az olmaktadır. Aktivite sırasında ise früktoz
karaciğer glikojenini glikoza göre daha iyi yeniliyebilmektedir. Bu durum
karaciğer früktokinaz aktivitesinin glikokinaz aktivite-sinden daha yüksek
olmasına bağlanmaktadır.
EGZERSİZDEN HEMEN ÖNCE VE EGZERSİZ SIRASINDA
KARBONHİDRAT ALIMI
Egzersizin hemen öncesinde alınacak glikoz kandaki yağ asiti
konsantrasyonunu etkilememektedir. Bu, egzersizin kan insülin artış
düzeyini önleyen hormonları uyarmasına bağlanmaktadır. Egzersiz sırasında
uygun miktarlarda karbonhidrat - elektrolit verilmesi performansı olumlu
yönde etkilemektedir. Egzersizin ilerleyen dönemlerinde dışardan alınan
glikozun vücutta kullanımı artmaktadır. Egzersiz sırasında früktozdan çok
glikoz kullanılmaktadır. Glikoz veya glikoz polimerlerinin kullanımında
oksidasyon hızları arasında bir fark bulunmamaktadır. Müsabakanın hemen
öncesinde ve müsabaka sırasında alınacak karbonhidratın % 5-8 oranında
olması önerilmektedir. Bu oran vücut sıvı kaybına bağlı olarak, sıcak
havalarda % 2.5-4'e indirilip, soğuk havalarda % 10'a kadar
çıkarılabilmektedir.
EGZERSİZDEN SONRA KARBONHİDRAT ALIMI
Genellikle iki saatlik yoğun bir antrenman sonrasında kas glikojen
depoları boşalmakta yorgunluk belirtileri ortaya çıkmaktadır. Yeniden
doygunluk sağlanması için en az 24 - 48 saatlik bir süreye ihtiyaç vardır.
Kaslardaki glikojen depolarının yenilenmesi saatte yaklaşık % 5
oranındadır. Egzersiz sonrası ilk 30 dk. içinde vücut ağırlığının her bir
kilogramı başına 0.7 - 1.5 g karbonhidrat alınması önerilmektedir. İlk 2
saat içinde ise en az 50 g karbonhidrat alınmış olması ve takip eden her 2
saatte bir 50'şer g. karbonhidrat alınmaya devam edilmesi glikojen
depolarının doygunluğu açısından önem kazanmaktadır. Egzersiz sonrası 1 -
24 saat içinde alınacak karbonhidratın 100 gramının sıvı karbonhidrattan
oluşması uygundur. 20 saatten sonra verilen karbonhidratın basit veya
bileşik olması arasında fark kalmamaktadır. Egzersizden 2 saat sonra 9-16
g / kg / gün karbonhidrat alımı halinde kas glikojeni 24 saatte restore
edilmektedir. Egzersizden sonra meyve yada früktoz içeren içecekler sadece
glikoz içeren yiyecek ve içeceklere göre karaciğerde glikojen sentezini
daha fazla kolaylaştırmaktadır. Ancak egzersiz sonrası özellikle
toparlanma devresinde kas glikojeni daha önceliklidir. |