Metabolizma Nedir ve
Neden Önemlidir ?
Metabolizma, vücudun
temel fonksiyonlarını devam ettirebilmek için yaktığı enerji miktarıdır.
Yemek yeme, uyuma, temizlenme ve benzeri faaliyetler sırasında vücudunuz
devamlı kalori yakar.
Metabolizma vücut bileşimleri tarafından etkilenmektedir. Bu bileşimler,
vücuttaki kas ve yağ dokularının birbirlerine oranıdır. Kaslar, vücutta
yağlardan daha fazla kalori kullanırlar. Kaslı vücuda sahip olan
kimselerin, daha az vücut yağına sahip olmalarından dolayı, daha hızlı
metabolizmaları vardır. Örneğin aynı boy ve kiloda olan iki kişiyi ele
alalım. Bunlardan düzenli olarak aerobik çalışma, vücut geliştirme,
fitness ve benzeri aletli programlan uygulayan kişinin vücut yağ oranı
daha düşüktür. Diğeri ise hiçbir sportif aktivite yapmadığı için, vücut
yağ oranı diğer kişiye oranla daha yüksektir ve dolayısıyla metabolizma
hızı da yavaştır. Başka bir deyişle, birinci kişinin vücut fonksiyonlarını
devam ettirebilmesi için, ikinci kişiden daha fazla kalori harcaması
gerekmektedir.
Bu nedenle düzenli egzersizle metabolizmayı hızlandırmak ve vücut
fonksiyonlarının daha mükemmel olmasını sağlamak, en önemli bir sağlık
tedbiridir.
Yavaş bir metabolizmaya sahip olduğunuz da, üşüme, kuru bir cilt, yavaş
nabız, düşük tansiyon ve peklik vs. gibi birçok rahatsızlığı da
kabullenmiş olmaktasınız.
Düz bir karına sahip olmak için veya vücudumun herhangi bir bölgesinde ki
yağlardan kurtulmak için ne yapmalıyım ?
Bunun cevabını size
vermeden evvel ana kural olarak bilinmesi ve hiç unutulmaması gereken
husus şudur:
"Yalnızca istediğiniz bölgeden kilo kaybetmek hiç bir zaman mümkün
değildir."
Erkeklerde yağ, genellikle, bel bölgesinde, kadınlarda ise, kalça
bölgesinde depolanır. Belli bir bölgedeki yağı eritmeye yarayan bir
egzersiz veya sihirli bir krem henüz ortaya çıkmamıştır. Bu konuda "Liposuction"
dışında başka bir estetik müdahale prosedürü de yoktur. Yağlar ilk olarak
sözünü ettiğimiz bu bölgelerde depolanır ve en son olarak da bu bölgeyi
terk eder.
Düz bir karın ve mide, ya da biçimli kalçalara sahip olmanın yolu, düşük
yağ içeren bir beslenmeden ve düzenli aerobik türü çalışmaların, fitness
ve vücut geliştirme ile takviyesinden geçer. Mekikler, yan, iç ve arka
bacak çalışmaları, diğer vücut kısımları için yapılan form kazanma ve
güçlenme egzersizleri, hem mide ve bel bölgesinde, hem de kaslarda ki yağ
tabakalarını azaltarak, kalça ve bacakların, mide ve karın kaslarının daha
sıkı ve biçimli görünmesini sağlayacaktır.
Yağ yakmak için kalp atışımız kaç olmalıdır ?
Kalp atışı ( Nabız-HR
), kalbin bir dakikadaki atım sayısıdır. Genellikle sol şakak ya da iç
bileğe hafifçe dokunmak suretiyle, belirli bir zaman aralığındaki vuruşun
sayılması ile bulunur. Pratikte bilek veya şakak parmakla hafifçe
dokunularak 15 saniye süreyle tutulur ve çıkan sayı 4'le çarpılır. Başka
bir açıklama ile; sıfırdan başlayarak on saniye içinde kalp atışınızı 10'a
kadar saya-bilirseniz, kalp atımınız (HR), dakikada 60 demektir.
Aerobik karakterde bir çalışma sırasında maksimum kalp atım sayınızın (MHR)
belirlenmesi, çalışma amaç ve verimi açısından önemlidir. Bu sayı şöyle
hesaplanır: 220 - yaş formülü bu hesap için kullanılır. Buna formüle göre
20 yaşındaki bir kişinin, "Maksimum kalp atım sayısı" 200, 50 yaşındaki
bir kişinin ise 170 olmalıdır.
Aerobik çalışma sırasında nabzınız (HR); maksimum kalp atım sayınız ( MHR
) x % 50'si ile MHR x % 80'i arasında değişmelidir. Bu aralığa "Faydalı
Antrenman Sınırı"(Training Effect Zone) denir. Bu hesaba göre, 20
yaşındaki bir kimsenin nabzı (HR), 100 ile 160 sayısı arasında
değişmelidir. Bunun üstünde bir nabız sayısı daha fazla aerobik bir fayda
sağlamaz.
Aerobik açıdan ve yağ yakabilmek için en iyi sonuçlar, nabzın (HR), en az
12 dakika aerobik sınırda kalması ile elde edilebilmektedir. Bu süreyi ne
kadar uzatır ve çalışma sıklığını da o kadar arttırırsanız, istediğiniz
amaca ulaşmanız daha çabuk ve verimli olacaktır.
Yağ yakmak için ne kadar süre çalışmalıyız ?
Aerobik bir çalışma
en azından 12 dakika sürmelidir. Bu süre nabzın, faydalı antrenman sının
içinde olduğu zamanı kapsar, ısınma ve soğuma hareketlerinde geçen süre
buna dahil değildir. Söz konusu süreyi ve çalışma sıklığını arttırdıkça,
istediğiniz hedefe daha çabuk ulaşırsınız.
Burada doğal olarak neden 12 dakika sorusu akıllara gelecektir. Covert
Bailey'e göre; bu süre vücudun yağ yakma enzimlerini üretene kadar ihtiyaç
duyduğu süredir. Bu sayı değişebilir, ama asıl olan, yağın enerjiye
dönüşebilmesi için, vücudunuzun kullanılmasıdır. Bu esasa göre, 5-10
dakika içinde, vücutta yanan yağ yüzdesi artarken, yanan karbonhidrat
azalmaktadır.
Burada asıl olan, örneğin 30 dakikalık bir koşudan sonra vücudun daha
fazla yağ yakabilmesidir.
Kilo vermenin en iyi yolu nedir ?
Kaç kilo olduğunuzla
pek fazla ilgilenmemelisiniz. Esas ilgilenmeniz gereken bu kiloların ne
kadarının yağ olduğudur. Spor yaparak kilo vermek istediğinizde, kilo
kaybınız kas ve su kaybederek olmamalı ve aldığınız toplam kalori
verdiğiniz kaloriden daha az olmalıdır. Bunun en verimli ve kalıcı yolu,
günlük yaşamınızın bir parçası haline gelecek olan şu üç adımdan
geçmektedir.
Bir aerobik çalışma
programına başlayın:
Bu yapmaktan hoşlandığınız bir aktivite olmalıdır. Bunun mutlaka bir spor
tesisinde bir aerobik gurubuna katılma olması gerekmez. Yürüyüş, bisiklet,
yüzme, paten, dans, ip atlama vs.de bunun yerini tutabilir. Kalp atım
frekansını arttırabilecek ve faydalı egzersiz sınırında (en az 12 dakika)
tutabilecek herhangi bir aktivite de olabilir. Bu çalışmada süre ne kadar
uzun olursa o kadar çok fayda sağlarsınız.
Yediklerinizi
değiştiriniz:
Daha çok, meyve, sebze, tavuk eti, pirinç, patates yemeniz daha uygun
olur. l gr.yağ = 9 kaloridir, l gr. karbonhidrat ya da protein = 4
kaloridir. Bazı yiyecekler için yapılan "% 95 YAĞSIZ" sloganı sizi
şaşırtmasın, kalorinin ne kadarının yağdan geldiğine dikkat ediniz. 120
kalorilik bir gıda maddesinin az kalorili olduğu düşünülebilir ama 9 gr.
yağ, 5 gr.protein ve 5 gr. karbonhidrat içeriyorsa, bu ürünün % 70'inin
yağ olduğu anlamına gelir.
Ayrıca gün boyunca küçük miktarlarda ve sıkça alınan öğünler,
metabolizmayı hızlandırarak "Açlığa Mahkûmluk" duygusunu ortadan
kaldıracaktır.
Direnç Antrenmanı:
Kaslarınızın belirli programlarla çalıştırılarak hem form ve hem de kuvvet
kazanmaları, size aynı zamanda günlük yakmanız gereken kalorinin vücut
tarafından daha çabuk ve kolay yakılmasını sağlar. Bu amaçla düzenlenen
"Vücut Geliştirme" ve "Fitness " programlan, sizi amacınıza ulaştıran en
bilimsel ve sağlıklı yoldur.
Kilo Almanın En İyi Yolu Nedir ?
Kilo vermek kadar,
kilo almak da pek çok insanın amacıdır.
Kilo almak için harcadığınızdan daha çok kalori almalısınız. Bunu en iyi
yapmanın ve kiloyu kas olarak korumanın yolu, bilimsel esaslara göre
hazırlanmış bir "Vücut Geliştirme" programına başlamaktan geçer. Ancak bu
şekilde artan ağırlığınızın "YAĞ" değil" KAS" olmasını sağlayabilirsiniz.
Beslenirken de kalori alımını yavaşça arttırıp, ilâve birkaç öğünle gıda
alımınızı takviye etmelisiniz. Bu amaç için üretilmiş kilo kazandırıcı
doğal gıda maddelerini de (karbonhidrat ürünleri) kullanabilirsiniz.
Yediklerinizin yağ değil, protein ve karbonhidrat olduğundan emin
olmalısınız. Kendinize zaman tanıyınız, eğer, yılda 5-8 kg.lık kas dokusu
kazanabilirseniz bu iyi bir sonuç demektir.
Bir Çalışma Programına Başlamadan Evvel Bilinmesi Gerekenler Nelerdir ?
Başlangıçta bilinmesi
gereken birkaç temel husus vardır. Birincisi; değişiklikler bir gece
içinde olmayacaktır. Şimdiden bir-İki yıl sonra nerede olacağınızı hayal
etmeli ve öncelikle küçük hedefleri gerçekleştirmeyi planlamaksınız. Vücut
Geliştirerek, Fitness yaparak sağlıklı kalmak ve kas yapmak veya yağdan
kurtulmak yavaşça gerçekleşecektir. En iyi sonuçları almak için, kararlı,
doğru ve bilimsel hareket etmelisiniz.
İkinci olarak; daha sağlıklı olmak istiyorsanız tüm yaşamınız boyunca
alışkanlıklarınızı değiştirmelisiniz. Dünyada milyonlarca insan, kilo
vermek, almak veya daha sağlıklı olmak ve formda kalmak için, vücut
geliştirme, kondisyon, fitness ve aerobik egzersizlere başlamakta fakat
daha sonra terk etmektedir. Böyle olunca da tekrar başlanılan yere
dönülmekte ve moralmen olumsuz yönde etkilenilmektedir.
Üçüncü olarak bilgi sahibi olmalı ve bu bilgilerinizi sağlam bilimsel
temellere dayandırmalısınız. Bunu elde edebilmek için kitap ve dergiler
takip ederek, soru sorunuz ve farklı egzersiz ve aktiviteleri deneyiniz.
Sonuç olarak, herkesin genetik yapısı kollarının çok büyük ölçülere
ulaşmasına veya koşuda dünya rekoru kırmasına izin vermez. Onun için,
sahip olduklarınızı geliştirme felsefesini güdün, sahip olmadıklarınız
için umutsuzluğa kapılmayın. Tüm hayatınız boyunca yapacağınız sağlıklı ve
bilinçli spor, yaşam zevkinizi ummadığınız derecede arttıracaktır.
Isınma ve Soğuma Nedir ve Niçin Önemlidir ?
"Isınma"
egzersizleri, kaslarınızı, egzersizlere başlamadan evvel esnek hale
getirip, daha risksiz kasılma ve gevşeme olanağı sağlayan hareketlerden
oluşmaktadır. Bunun için genelde 5 dakikalık sabit hızda bisiklete binmek
yada 5 dakikalık yürüyüş yeterli olmaktadır.
Birçok insan
terleyene kadar devam etmeyi tercih etmektedir. "Soğuma" ise bunun tam
tersidir. Vücut yavaşça soğutulur. Bu genellikle sabit hızda bisiklete
binmek veya yürümek suretiyle yapılmaktadır. Ancak birkaç dakika içinde
hız yavaşlatılmalıdır. Esneme hareketleri de soğuma hareketlerinin bir
parçasını oluşturmaktadır.
Isınmanın
temel amacı, kalp atım sayısını yavaşça arttırmaktır. Bunun iki yararı
vardır:
1.
Vücut ısısını arttırmak,
2.
Vücudun fiziksel aktiviteye hazırlanabilmesi için, kasların
ihtiyacı olan kanın ve oksijenin artmasını sağlamak. Bu sayede kasların ve
bağ dokuların harekete hazırlanarak, daha esnek hale gelmesi ve sakatlanma
riskinin azalması temin edilir.
Kaslara yeterli kan
pompalanabilmesi için yaklaşık olarak 3 dakikalık bir süreye ihtiyaç
vardır. Genelde ısınma süreleri 5 ile 10 dakikalık sürelerle yapılıp,
büyük kas gurupları daha öncelikle ısıtılırsa çalışma verimi
yükselecektir.
Soğumanın da
iki temel amacı vardır:
1.
Nabzın hızlı atışını egzersiz öncesi seviyesine yavaşça indirmek,
2.
Kasların çalışması esnasında oluşan yorgunluk maddeleri (Laktik
Asit) vs. kimyasal atıkların tesirini asgarî düzeye indirmek. Çalışmayı
birdenbire durdurur-sanız, kalbe temizlenmek için gitmesi gereken kan,
tekrar aktif olan kaslarda kalır. Bunun neticesi de baş dönmesi, aşırı
yorgunluk ve mide bulantısı şeklinde görülür. Soğuma süresi de yaklaşık 5
ile 10 dakika olmalıdır.
Başlangıçta
Önerilen Ağırlık Programı Nedir ?
Ağırlık çalışmalarına
yeni başlayanlar, ilerlemiş olanlar kadar temel hareketlere önem
vermelidirler. Temel hareket, başlangıç demek değildir. Birçok kasın
kullanıldığı ve en fazla geliştiren egzersiz demektir. Çalışma kadar
dinlenmek de önemlidir. Zannedildiği gibi kaslar, çalışma anında değil,
dinlenme anında gelişir, kuvvetlenir ve kendini yeniler. Bu süre 48 - 96
saat arasında değişmektedir. Demek ki bir çalışma programı, dinlenme
günlerini de içermelidir.
Yeni başlayanlar, tüm vücudu çalıştıracak bir program uygularken,
kullanacakları ağırlıkları da bulmak ihtiyacındadırlar. Genellikle
ağırlıklar, 10 tekrar yapabileceğiniz bir ağırlık olmalı ve son iki tekrar
sizi epeyce zorlamalıdır. Eğer hareketi 10 tekrar yapabiliyorsanız,
ağırlığı hafifçe arttırın. Ne kadar ağırlık kaldırabildiğinizle pek
ilgilenmeyin. En iyi duruş pozisyonunda, çalışan kasa konsantre olarak
çalışın. Kuvvet artışı, form, ölçü ve şekillenme, ilerdeki konularda
vereceğimiz çeşitli programlardaki uygulamalara göre, zamanla gelecektir.
Bir Plato Nasıl Aşılabilir ?
Plato, aynı ağırlığa
haftalarca "saplanıp kalmak" ve hiç aşamayacak gibi görünmek demektir.
İşte bir platoyu aşmanın bazı yolları:
-
Vücudunuza dinlenme
şansı vermek için bir hafta ara verin.
-
Antrenmanınızın
döngüsünü ve egzersiz programınızı değiştirin.
-
Zayıf olan kas
guruplarını daha çok geliştirin. Örneğin, Bench Press'deki kaldırdığınız
ağırlıklar sizi tatmin etmiyorsa, Triceps kaslarınızı daha çok
kuvvetlendirmelisiniz. Çünkü zayıf triceps kasları, Bench Press'de daha
fazla kilo kaldırmanızı engeller.
-
Kaslara şok çalışma
uygulayın.
-
Çalışılan
kilolardan ağırlık eksiltme ve devam etme (Çalışma sistemleri bölümünde
açıklanacaktır.) tekniğini kullanın.
-
Negatif tekrarlar
yapın.
-
Hafif bir ağırlığı
10 set 10 tekrar uygulayın.
-
Partnerinizden
ağırlıkları 5 kg. veya 10 kg.lık plâkalar halinde ilâve etmesini
isteyin. Böylece ağırlıklara daha çabuk alışırsınız ve zihinsel
konsantrasyonunuz olumlu yönde seyreder.
Ağrıyan Bir Kası Çalıştırmalı mıyız ?
Çalıştırmamak daha
doğrudur. Bacak çalıştırırsanız ve bacaklarınız "Squat" hareketinden
dolayı ağrıyorsa ve o gün "Göğüs" çalışmanız varsa sorun yoktur. Fakat
bacak çalışmanız varsa ve bacak kaslarınız son bacak çalışmasından sonra
halâ ağrıyorsa, en az bir gün daha dinlenmelisiniz. Çünkü kaslarınız
dinlenirken gelişir ve yenilenir.
Aerobik Çalışma Gelişmeyi Önler mi ?
Eğer maksimum kas
kitlesi için antrenman yapıyorsanız, aerobik çalışma kas gelişiminizi
yavaşlatacaktır.
Barbell'deki Bar Ağırlığını Hesaplamalı mıyız ?
Olimpik
Barbeller'deki bar ağırlığı 20 kg.dır. Normal ve Zigzag barların ise
yaklaşık 10 kg. kadardır ve toplam ağırlığa dahil edilmelidirler. Fakat
diğer istasyon türü makinelerde ise sadece plâkaların ağırlıkları
hesaplanmaktadır. Bu arada dikkat etmeniz gereken bir husus da şudur;
farklı spor salonlarında ağırlık setleri de farklı olabilir. Ayrıca
istasyon türü makinalarda makara sistemleri de sürtünmeler nedeniyle
ağırlığı etkiler.
Ağırlık Kaldırırken Nasıl Nefes Almalıyız ?
Kasın kasılması (kontraksiyon
) ile birlikte, yani ağırlığı kaldırmaya başlarken nefes vermeli,
indirmeye başladığınızda da almalısınız.
Ağırlık Kaldırırken Kemer Kullanmalı mıyız ?
Birçok egzersizde
kemere ihtiyaç duyulmaz. Sürekli kemer kullanmak, mide karın alt arka
bölge kaslarını zayıflatır. Bunun nedeni oradaki kasların daha az
çalışmaları ve kan dolaşımının o bölgede engellenmesidir. Ancak, ağır "Squat",
baş üzerinde press veya dead lift gibi yerden çekerek güç arttırma
hareketlerinde, bel omurlarını korumak için kullanılmalıdır.
Antrenmandan Önce mi Sonra mı Yemeliyiz ?
Antrenman sırasında
mideniz boş yada boşa yakın olmalıdır. Çalışmanız için kaslarınızın kana
ihtiyacı vardır. Bu nedenle sindirim sırasında, herhangi bir aktivite
yapılmaması sağlık açısından gereklidir. Hem sindirim hem de kasların kan
ihtiyacı için, kalbinizi kan pompalamaya zorlamamanız iyi bir çalışma ve
kalp fonksiyonları bakımından dikkat edilmesi gereken bir husustur.
Yemekten sonra çalışmaya başlamak için geçmesi gereken sürenin en az 90
dakika olması şarttır. Ancak, çok uzun süreli açlık da, anî şeker düşmesi,
yorgunluk, baş dönmesi vs. gibi sıkıntılara yol açabilir.
Ağırlık Çalışmaları İçin Daha Fazla Protein mi Gereklidir ?
Protein alımı, toplam
kalorinizin % 12 - 15'i kadar olmalıdır. Eğer bu protein miktarı ile kas
kütlesini arttıramıyorsanız, genetik olarak protein ihtiyacınız, bir vücut
geliştirmeciden daha yüksek demektir. Bir diğer neden antrenmanlara yeni
başlamış olmanızdır. Bu durumda daha çok proteine ihtiyacınız olacaktır.
Fakat bir duraklama noktasına (plato) eriştiyseniz, vücut ağırlığınızın
kilogramı başına 0,8 ile 1.0 gram protein almanız yeterli olacaktır. Bazı
araştırmalara göre, gelişme döneminde protein alımının vücut ağırlığının
kg.'ı başına l ,5 ile 2,0 gram sının arasında tutulması tavsiye
edilmektedir. Fakat bu tür bir protein alımı bile toplam kalori miktarının
%12 - 15'inin üzerine çıkmamalıdır.
Kas, yağ hücrelerine benzer. Kas hücrelerindeki protein yada adi poz
hücrelerindeki yağ, genetik maksimum sınıra ulaşır ulaşmaz, fazladan alman
protein veya karbonhidrat bu hücreleri büyütmeyecektir.
Bu noktada steroid veya geliştirme için hormon kullanmak, kas gelişimi
için gereken protein miktarını düşürmektedir. Bu da, daha sonra doping
konusunda göreceğiniz gibi, bunları kullanan sporcuların maruz kaldıkları
tehlikelerden sadece birisidir.
Daha Fazla Gelişemiyorum ! Ne yapmalıyım ?
Bu noktada öncelikle
kontrol edilmesi gereken dört husus vardır:
1.
Çok
fazla antrenman yapıyor olabilirsiniz. Bu durumda bir hafta dinlenmeyi
deneyin ve yeniden başladığınızda ilk bir, iki hafta çalışmasını kolay
tutun ve çalışmanızı değerlendirin.
2.
Yediklerinizin besleyici olduğundan emin olmalısınız. Eğer vücudunuza
kendini yenileyecek kaynaklan vermezseniz, asla gelişemezsiniz.
3.
Vücudunuz her çalışmada aynı egzersizleri yapmaya alışmış olabilir.
Egzersizleri ve uyguladığınız sistemi değiştirerek bunu
engelleyebilirsiniz.
4.
Genetik
zirvenize ulaşmış olabilirsiniz. Herkes 50 cm.lik kollara sahip olamaz
veya dünya rekoru sayılacak bir atletizm derecesine erişemez.
Sonuç olarak,
bir gelişim platosuna çarptığınızda, çalışmalara ara vermek ve dinlenmek,
beslenmenizi doğru ve takviyeli yapmak, egzersiz programı ve sistemini
değiştirmek, size yeni gelişme yollan açacaktır.
Ağırlık Kaldırma
Kayışları Nelerdir ?
Ağırlık kayışları
bileklere takılır ve ellerin gücünün yeterli olmadığı ağır kilolarda daha
fazla kilo kaldırabilmek için bileklerin gücünden faydalanmayı sağlar.
Çoğunlukla sırt çalışmalarında kullanılır.
Hastayken Antrenman Yapmalı mıyız ?
Eğer hastalık
boyundan yukarıdaysa egzersizin bir sakıncası yoktur (sinüzit, baş ağrısı,
boğaz ağrısı gibi). Fakat hastalığınız fazla antrenmandan kaynaklanıyorsa,
vücudunuzun birkaç gün toparlanabilmesi için dinlenmelisiniz.
Serbest Ağırlıklar mı Yoksa Makineler mi ?
Bu konuda birinin
diğerinden daha iyi olduğu tartışmaları devamlı olacaktır. Serbest
ağırlıklar daha çok kas çalıştırır ve dolaylı olarak sabitlik, denge ve
hareket serbestliği sağlarlar. Makineler ise ilgili kasları daha iyi izole
eder ve barı veya kiloyu düşürme gibi bir riskiniz olmadığı gibi, bir
yardımcıya da ihtiyaç duymazsınız. Genellikle ikisi birden kullanılır. Her
egzersiz farklı kas guruplarını farklı açılarla çalıştırır. Hem makine hem
de serbest ağırlık kullanıldığında kaslar daha zengin bir çalışma açısı
içine girer. Bu konuda bir diğer çalışma tekniği de önce serbest
ağırlıklarla çalışıp hemen akabinde makine ile aynı kas gurubunu daha
fazla çalıştırmak ve maksimum verim almak da mümkündür. Ancak genelde Free
weight - Serbest ağırlıklar, barbell ve dumbell'larla çalışmalar, statik
çalışmalardan daha fazla koordineli etki sağladığından, tercih
edilmelidir.
Hangi Egzersizlerden Kaçınmalıyız ?
Yanlış uygulandığı ve
kinesioloji sınırlarının dışına çıkıldığı zaman bütün egzersizler
yaralanmaya neden olabilir. Emniyetiniz için, hareketleri doğru yapın,
acele etmeyin, dengeli ve kontrollü olun. Dikkat edilmesi ve kaçınılması
gereken hareketlerin başında şunlar gelmektedir :
-
Tam mekikler (
Mekik yerine "crunch" yapın )
-
Yüksek rowingler
(Çekme hareketleri) omuz problemlerine ve ağrılarına yol açabilirler.
-
Derin pullover'ler
omuz problemleri yaratabilirler.
-
Anî ve kontrolsüz
olarak vücuttan daha önde bulunan bir ağırlığı eğilerek kaldırmaya
çalışmak.
Eğer egzersiz sırasında acı hissederseniz, devam etmeyin.
Kasların Çalışma Sırası Önemli Midir ?
Çalışma prensibi ve
verimlilik açısından önemlidir. Kaslar büyükten küçüklere doğru
çalıştırılmalıdır. Geniş kaslarınız yeterince gelişmişse zayıf olan
kasları çalışmakla başlayabilirsiniz. Genelde şu sıra ile çalıştırmayı
tercih etmelisiniz:
-
Quadriceps (Bacak)
-
Pectoralis (Göğüs)
-
Latissimus (Sırt)
-
Hamstring (Arka
Bacak)
-
Deltoid (Omuz)
-
Calf (Baldır)
-
Triceps (Arka Kol)
-
Biceps (Pazu)
-
Forearm (Ön Kol)
-
Wrist (Bilek)
-
Abdominal (Mide ve
Karın)
Bu kuralın önemi
şudur : Geniş kasların büyümesi için daha çok çalışması gerekir. Eğer
Triceps'lerinizi çok yorarsanız, göğüs kaslarınız için en verimli olan "Bench
Press" hareketini, triceps kaslarınız bitkin olacağından, çok etkili ve
ağır kilo ile yapamayacaksınız ve bundan dolayı göğüs kaslarınız iyi
gelişmeyecektir.
Bacak için en
verimli hareket olan "Squat"tan evvel mide ve karın kaslarınızı
yorarsanız, Squat hareketindeki veriminiz düşecektir. Çünkü mide ve karın
kasları squat hareketi için çok önemlidir ve bacak çalışmasından evvel
çalıştırmaktan kaçınılmalıdır. |